Ulver defalarca kez yolunu değiştirdi, hep aradı ve hep buldu. Black metal'den İskandinav folk'una, oradan deneysel rock'a, oradan elektronik müziğe, ve en sonunda saf karanlığa doğru giden bir yol. Müziğe "daha materyal" şeklinde bakarken Ulver müziği üzerine duyduğum şaşkınlık ve hayranlık şimdi daha farklı bir boyutta, sanıyorum. Üzerine bahsedeceğimiz albüm bir son durak değil, Ulver yeniden deneyecek ve yeni kanallar açacaktır, fakat bu albüme şu anda hangi noktadan baktığımı anlatmam gerek.
Etiketler: müzik
Afrikalı experimental/progressive/alternatif rock grubu Blk Jks, benim için son zamanlardaki en güzel müzikal süpriz. Bir yorum okudum haklarında, "Afrikalı Mars Volta" deniyordu kendilerine. Ben "daha da fazlası" diyorum kendileri için, tabiri cazise İkpeba'lar, İbafemi'ler ile kurulu bu güzelim grup için. Müzikleri daldan dala atlıyor, çoğunlukla progresif ama çok melodikler. Caz desek de olur hallerdeler bazı bazı. Ama öncelikle dikkatimi çeken şey, prodüksiyon olarak After Robots'un çok usta çok kendini bilir durması. İlk albümünü çıkaran çoğu grupta rastlayamayacağımız bir incelik var şarkılarda. Melodiler şahane. Enstrüman performansı üst düzey. Vokaller ayrıca övgüyü hak ediyor.
Etiketler: müzik
Etiketler: Edebiyat
Six Feet Under da izledik, Seinfeld de, Mad Men de, Lost da, ne bileyim ne varsa izledik işte dizi babında bu alemde. Ama doktor Gregory House'un dedektiflik maceralarının anlatıldığı "House M.D." gibisi kanımca gelmedi. Temelde bir hastanenin tanı koyma ekibinin başındaki bir doktor ve 3 kişiden oluşan ekibi, bir vakayı alıyorlar, önce hastanın sorununu buluyorlar, sonra yanıldıklarını anlıyorlar, ve en sonunda Doktor House üstün bir bir mucize yaratarak tanıyı koyuyor ve vaka çözülüyor. Hemen hemen her bölümde aynı şey başımıza geliyor fakat biz 6. sezonu da ağzımızdan salyalar akarak izliyoruz, işte burada durup sormak gerekir. Peki neden izliyoruz?
Etiketler: sinema
Gazeteci Yasemin Arpa'nın 91-92 seneleri arasında Fazıl Hüsnü Dağlarca ile yapığı söyleşiler "Söz Kuşlarından Kalan Parıltı" ismiyle kitap olarak yayımlanıyor. Söyleşilerin bu kadar geç yayımlanmasının nedeni Fazıl Hüsnü'nün bunların ancak ölümünden sonra yayımlanmasına izin vermesi. Fazıl Hüsnü geçen yıl öldü ve kitap ancak yayımlanıyor (Evet bir büyük şair öldü geçen yıl, çoğu kişinin haberi bile olmadan...). Kitabı daha almadım, fakat kaynak aldığım Sabah gazetesi kitaptan bazı alıntılar yapmış. Çok ilginç, hatta tartışma yaratacak cümleler var:
Etiketler: Edebiyat
Chp grubundan Öcalan'ın sözlerine alkış isimli haberi okudum sabah, hala gülüyorum. CHP'nin nasıl otomat bir hale geldiğinin harika bir resmi bu. Adamlara ana avrat küfür etsek ardından bir Atatürk özdeyişi patlatsak bizi de alkışlarlar. Tek tutundukları dal bu çünkü. Yazık be.
Etiketler: gündem
E2'yi bir açtım, Metallica! Kim ne derse desin, yaşım olmuş 25 ama ben hala hastasıyım, hayranıyım Metallica'nın, bu adamları bu yaşlarında dimdik gördükçe de çok mutlu oluyorum. Late Night with Jools Holland diye bir programa katılmışlar, 6-7 tane müzisyen ya da grupla beraber. Programın formatı bir sen bir o söylesin şeklinde olunca yalnızca iki tane Metallica şarkısı dinleyebildik: Cyanide ve Enter Sandman. Eh buna şükür.
Etiketler: müzik
Bazı filmlerin estetiğini sorgulamak doğru değil gibi, masal havasında giden, bir de insanın ilgisini daha baştan çekecek bir öğesi bulunan filmler mesela. Evet, kamera açılarına, senaryo klişelerine ya da oyunculuğa falan takılmadan izlenen o filmlerden bahsediyorum işte. Looking for Eric böyle bir film olmuş. Eric Cantona gibi bizim kuşağımızın izleyebildiği o efsane kişiliği filmin ortasına oturtup bir masal anlatıyorsunuz ve biz de izliyoruz. Olay bundan ibaret.
Etiketler: sinema
... Çok iyi! Şu FM'yi biraz da zorunluluktan oynuyorduk, binlerce saçma ve mantık dışı hadisesine rağmen, fakat FM 2010'un demosu bize ümit vermeye yetti. Çok daha pratik menüler, yardımcı antrenörlerle daha etkili iletişim, mantıklı hale sokulmuş maç motoru. Bakalım tam sürümü nasıl olacak. Şimdilik notumuz gayet yüksek
Etiketler: oyun
Açlıktan ölsem de, iki kuruş para kazanınca kendime hediye alma lüksümden vazgeçemiyorum. Ama bu seferki çok değerli: '66 senesinde Cemal Süreya'nın çıkarttığı Papirus dergisinin ilk 9 sayısının cildi! Çok iyi para bayıldım fakat parayla ölçülemeyecek kadar değerli bir parça bu. En azından benim adıma. Mutluluk ne güzel şey.
Garip ve açtığı kanallar yeni bir devinim getirirken onu önemsemeyen ve Garip'ten sonra da varlığını sürdüren iki önemli şair var şimdi sırada; Attila İlhan ve Fazıl Hüsnü Dağlarca.
Etiketler: Edebiyat
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa